Esinlenme?

Son günlerde TV'de sık sık karşılaştığım Gnctrkcll "Sen Hayal Et" reklam filminin müziğinde, Madness grubunun en popüler şarkılarından biri olan "Our House"un nakaratından esinlenildiğini düşünmeye başladım. Kararı siz verin;

SOA World 2008'in Ardından

soaworld Geçtiğimiz hafta (23-24 Haziran 2008), New York City Roosevelt Otel'de düzenlenen 13. SOA World 2008 Konferans ve Sergi organizasyonu DataDirect'in ana sponsorluğunda gerçekleştirildi. Aslına bakarsanız konferans hakkında söylenebilecek ilk şey, tek bir konferans olmaktan ziyade üç farklı konferansın (SOA World, Virtualization, Data Services World) birlikte yapılması. Belki programları iyi ayrılsaydı katılımcılar için faydalı olabilecek bu birliktelik, belirgin bir ayrımın yapılmaması nedeniyle zaman zaman karmaşa yarattı. Aklımda kalan (ve bence en iyi) sunumlar aşağıdaki gibi:

Açılış konuşmasını (SOA: Making the Leap) yapan Richard Mark Soley (CEO, OMG), dinleyicilerin esprilerine tepkisiz kalmasına sık sık tepki göstererek "ne yani bu da mı gol değil!" şeklinde serzenişlerde bulundu (Aslında sabah 07:30 için dinleyicilerin hali iyi bile sayılırdı). R.M. Soley, genel olarak SOA Birliği'nin misyon ve hedeflerini açıklayarak SOA'nın yaygınlığı hakkında bazı bilgiler verdi. Özellikle MDA'nın üstünde duran Soley, SOA uygulayan tüm şirketlerin MDA'yı da değerlendirmesi gerektiğini belirtip, güzel bir slogan ile konuşmasını bitirdi: "Değişmek üzere tasarlamıyorsanız, yok olmak üzere tasarlıyorsunuz demektir...".

"The art & science of SOA" başlıklı sunumunda Volvofinans CIO'su Johan Nordin, bir birileri ile çelişen kaygıların üzerinde durdu. J. Nordin, "pazara sunum süresi" ile "sağlamlık", "güvenlik" ile "iletişebilirlik" kavramları arasında sürekli bir çekişme olduğunu, geliştirim sürecinde bu kavramlar arası dengenin iyi kurulması gerektiğini belirtti. Nordin ayrıca, SOA dönüşümü yaşayacak bir kurum için yukarıdan-aşağıya/aşağıdan-yukarıya yaklaşımların zor olduğunu, saf yaklaşımlar yerine, her iki uçtan (yukarı-aşağı) birlikte başlayıp ortada bir yerlerde buluşma yaklaşımını tavsiye etti.

Numatica şirketinden Jacek Kruszelnicki, “Avoiding a SOA Fiasco” sunumunda, SOA’nın iş ve teknik yanlarını ayrı ayrı ele alarak olası geçiş aşaması başarısızlıklarından nasıl kaçınılabileceğine değindi. J. Kruszelnicki, SOA’nın sadece bir tutam WS’ler topluluğu ya da ESB olarak algılanmaması gerektiğini belirtti. SOA’nın temel vaadinin; kurum içi ya da kurumlar arası servislerin yeniden kullanıldığı, süreçlerin birlikte yürütülebildiği bir çalışma şekli olduğu belirtti. Sunum boyunca iş ve teknik taraf açısından olası hataları ve bu hatalara karşı alınabilecek önemleri sıralayan Kruszelnicki, malesef süresini iyi kullanamadı. Programı aksatmamak adına konferans görevlilerinin uyarıları ile sunumun son kısmını yarım bırakmak zorunda kaldı.

“Facelift Your SOA with RIA” sunumunda Yakov Fain (CEO, Farata Systems), RIA yaklaşımının ne gibi temel dinamiklerden doğduğunu belirttikten sonra kendi şirketlerinde kullanıcı arayüzü için Adobe Flex, iş mantığı ve altı katmanlar için ise Java kullanımını tercih ettiklerini belirtti. Y. Fain, programlama dillerinin sadece bir araç olarak değerlendirilmesi gerektiğini bu bağlamda hangi iş için hangi programlama dili en kullanışlı ise o noktada ilgili dilin tercih edilmesi gerektiğini (takım tutar gibi programlama dili tutmanın hata olduğunu) belirtti. Basit uygulamalar için Flex’in doğrudan WS’lere bağlanabileceği de sunum içerisinde vurgulanan noktalardandı. Konferans boyunca yaşanan teknik aksaklıklardan Y. Fain de payını aldı. Yansıtıcıdaki arazıdan dolayı sunumunu sadece sözlü olarak yapabilen (buna rağmen en başarılı sunumlardan birini yaptığına inanıyorum; demek ki yansıtıcı o kadar gerekli bir şey değilmiş...) Y. Fain, bu sorun nedeniyle sunumunu kısa tuttu.

SOA World 2008, bazı organizasyonel/teknik sıkıntıları olmasına rağmen SOA hakkındaki yönelimleri gözlemlemek açısından faydalı bir konferans olarak yerini bir sonraki konferansa bıraktı; SOA World 2009 Londra...

Macbook Air Parody of Lenovo

Thanks to Murat for pointing this ad to me. Also, you can read Steve's post about this video.

Big Brother is Doting You

eff_printer Recently, I've stumbled to Rob Cockerham's "Introducing the Eyeclops: Super Magnifying Camera" page. Rob really has fun with his amazing 200X toy; Eye Clops Bionic Eye. He did some try outs with casual living room materials; magazines, shirts, hair, etc... After that, he unveiled secret yellow dots on printings (by the way; he used to have print shop job, also).

The issue is that many printers embed some tracking information into the printouts. The embedded information contains date, time, serial number, etc... (enough for watched by big brother). The information is encoded and printed by yellow dots (not viewable without magnifying) across the page.  Electronic Frontier Foundation (EFF) reported decoding method and sample implementation on this page.

The first printer that I purchased in 1995 was HP 690C. I remember that it had been mentioned as not to be able to print dollar($) green tone. That can be evaluated as reasonable limitation. However, a printer that spying on its owner is really inappropriate for me. I think that we all deserve little more privacy and we should prefer the printers do not embed tracking dots to purchase. In this respect, EFF's list is very handy resource; "List of Printers Which Do or Do Not Display Tracking Dots".

(Image source: http://www.eff.org)

Savronik Proje Yarışması 2008 (SPY-08)

spy08logo Savunma sanayinin önemli aktörlerinden Savronik firması, ünversite-sanayi iş birliği adına olumlu bir adım atarak üniversite öğrencileri için bir proje yarışması (SPY-08) düzenlemiş. Yarışmanın kazananlarının 17 Mayıs 2008'de belli olacağı belirtilmiş. Daha ayrıntılı bilgi http://www.savronik.com.tr/spy/ adresinden edinilebilir.

Her ne kadar belirtilen son başvuru tarihi (31 Ocak 2008) geçmiş ve katılımcı projeler belirlenmiş olsa da başvuru formu yarışma sitesinden ulaşılabilir durumda. Formu inceledikten dikkatimi çeken bir noktaya da değinmeden edemeyeceğim: Başvuru formunun sonunda yer alan "Sözleşme" bölümü katılımcıların ürün üzerindeki haklarını oldukça kısıtlıyor ve katılımcıların sayısını olumsuz yönde etkilemesi bence çok olası.

Umarım Savronik ve diğer firmalar üniversite-sanayi iş birliğini desteklemek adına daha iyi şartlarla katılımı destekleyen proje yarışmalarını ilerleyen senelerde de devam ettirirler.

Hacettepe Bilişim Günleri 2008

HUlogosu Geçen hafta Pazartesi günü(2008.04.14), Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Topluluğu (HÜBİT) tarafından düzenlenen Bilişim Günleri etkinliği için uzun bir aradan sonra tekrar Hacettepe Üniversitesi'ndeydim. Okul zamanlarında benim de çalışma fırsatı bulduğum HÜBİT tarafından düzenlenen bir etkiliğe tekrar katılmak oldukça keyifliydi.

Bu vesileyle ayak üstü de olsa öğrenci arkadaşlarla sohbet etme fırsatı buldum. Genelde sorular bilgisayar mühendisliği kariyer hedeflerini nasıl belirlemeleri gerektiği ile ilgili idi. Bu bağlamda, piyasa eğilimlerinin (ABD için yazılmış olsa da Türkiye için de geçerli olduğu söylenebilir) konu edildiği "Wanted: 10 IT skills employers need today" makalesi fikir verici olabilir. Ayrıca Türkiye'deki imkanları ve genel olarak akla gelen soruları içeren Doç. Dr. Göktürk Üçoluk tarafından hazırlanmış "Bilgisayar Mühendisliğine İlişkin Sıkça Sorulan Sorular" yazısının incelenmesini özellikle tavsiye ediyorum (Yazının "İş imkanları" kısmındaki ücret bilgilerinin güncel olmadığını belirtmek gerek).

Young Turks vs. Jeunes Turcs

I've encountered interesting comment thread on NetworkWorld as reading "5 IT skills that won’t boost your salary" article. User naedrod, has stated his/her opinions by using contrary phrases "Young Turk" and "Dino". Unfortunately, this opinion has caused misconception on the other user. This case and RandomHouse's definition for "Young Turk" phrase, pushed me to think about usages. RandomHouse defines that;

Young Turks, which was the popular name for the Committee of Union and Progress, a revolutionary reformist group that led a successful rebellion in Turkey in 1908 and held power for another decade or so.

In Turkish, we generally use French word for this phrase; "Jön Türk" (Jön = homonym of "Jeune" which means "Young" in French). Therefore, "Genç Türk" which is the exact translation of the "Young Turk" is nonsense, generally (I think, this fact results misconception). Refer to Wikipedia article for further information about "Young Turks".